Aba : Dervişlerin, bazı ilmiye mensublarının ve medrese talebelerinin giydikleri palto nev'inden bir elbise.
Ab-ı hayat : Ebedi hayat verdiğine inanılan bir su. Tasavvufta ilahi aşk.
Abd-ı mahz : Halis, tam kul.
Abd-ı ahkar : Hakir kul.
Acemi : Arab olmayan, İranlı.
Adl : Doğruluk.
Agah : Bilgili, haberli, uyanık, gerçek yolu bulan kimse.
Ağaz etmek : Başlamak.
Akaid : Akideler, kaideler, islamın iman ve inanç esasları.
Akıl : Hakla batılın kendisiyle bilindiği ilahi bir nurdur. Yahud, zatında maddeden mücerret ve fiilinde maddeye bitişik bir cevherdir ki, herkesin (ene) ile işaret ettiği nefs-i natıkadır. Bazı mutasaffıflar, Cebraile, Ruh-ı a'zam'a ve Arş-ı Mecid'e akl-ı evvel adını verdiler. Yine bazı sufilere göre Cenab-ı Hakk akl-ı evveli yaratıp kendisine üç türlü ma'rifet verdi : 1. Hakk-ı ma'rifet : akl-ı sani bundan yaratılmıştır. 2. Nefs'i ma'rifet : Nefs-i kül bundan yaratılmıştır. 3. İhtiyac-ı ma'rifet : Cism-i kül ve felek-i a'zam denilen cisim de bundan yaratılmıştır.
Akl-ı evvel : Uluhiyet mertebesi. Vücud bu mertebede kendisindeki sıfat ve esmayı mücmel olarak bilir. Bu mertebeye vahdet-i hakiki, teayyün-i evvel, ilm-i mutlak, tecelli-i evvel, kabiliyet-i evvel, alem-i vahdet, hakikat-i Muhammediye gibi isimlerde verilir.
Akl-i kül : Allah'In kudretinden ilk evvel ortaya çıkan akıl. Arş-ı azam. Cebrail. Muhammed'in nuru.
Aklam : kalemler.
Aksam : kısımlar, parçalar.
Akval : kaviller, sözler.
Alem : Allah'tan başka her şey. Masiva. Tasavvufta alemin yaradılışı beş merhalede olmuştur. 1. Alem-i Lahut, 2. Alem-i ceberut, 3. Alem-i melekut, 4.Alem-i anasır, 5. Alem-i insan-ı kamil.
Alem-i anasır : Su, ateş, toprak ve havadan meydana gelen alem. Buna alem-i mülk, alem-i halk, alem-i şehadet de denir.
Alem-i ceberut : Esma-i ilahi ve evsaf-ı ilahi alemidir. Buna ayan-ı sabite, akl-ı evvel, alem-i vahdet, berzah-ı Kübra, hakikat-i Muhammediye, kabiliyet-i evvel, makam-ı ev edna, ruh-ı a'zam, ruh-i izafi, ruh-i külli, teayyün evvel, tecelli-i evvel, vahdit-i hakiki, zıll-i evvel de denir.
Acem-i ervah : Ruhlar alemi. Tasavvufta bir mertebe olup vucud bu mertebede cismaniyetten çıkarak kendini ve kendi mebdei olan hakk'ıidrak eder.
Alem-i insan-ı kamil : Bütün alemlerin sırrını kendinde toplamış olan alem. İnsan görünüşte alem-i suğra, hakikatte isealem-i kübradır. Bu aleme alem-i keşif denir.
Alem-i Kübra : Kainat, alem-i ekber. Alem ikiye ayrılır : Alem-i Kübra veya alem-i ekber, alem-i asgar veya alem-i suğra. Zahirde alem-i ekber kainat, alem-i asgar da insandır. Hakikatte ise insan bütün alemlerin özüdür.
Alem-i lahut : Mutlak vücudun ilk mertebesi, teayyün. Bunun üzerinde hiçbir mertebe yoktur. Buna alem-i ıtlak, hazreti gayb-ı mutlak, zat-ı Hakk, zat-ı baht, hakikatü'l hakayık, ehadiyyet de denir.
Alem-i meleküt : Ruhlar alemi. Buna alem-i emir, alem-i gayb, alem-i hayal, alem-i tafdil, berzah-ı sura, sidret-ul munteha, teayyun-i sani, alem-i berzah da denir.
Alem-i misal : Tasavvufta gayb ve şehadet arasında bir mertebedir. Alem-i ervahta bulunankulun alem-i ecsamda surete bürünmesidir. Alem-i misal'e alem-i berzah da denir.
Alem-i suğra : Kainat.
Alem-i şehadet : Zat-ı Mutlak olan Allah'ın cisimlerin suretleriyle hariçte zuhuru. Alem-i kevn ü fesad. Yaradılışın dördüncü basamağı. Buna, alem-i mülk, alem-i nasut, alem-i hiss, alem-ianasır, alem-i eflak ü encam, alem-i mevlid de denir.
Alicenab : Yüksek karakterli, haysiyetli, küçüklüğe meyli olmayan, cömert, iyiliksever.
Amm: Herkes, bütün halk, bir topluluğun tamamı.
Amil : sebep.
Ana: ona.
Andan : Ondan.
Aram: Dinlenme, durma, konaklama, karar, istirahat.
Araste : Bezenmiş süslenmiş.
Arasat : Kıyamet günü bütün ölülerin diriltilerek toplanacağı yer, mahşer meydanı.
Arif : Allah'ı esmaü'l hüsnası, sıfatları ve fiillerini ilimle değil de keşf ve müşahede yoluyla tanıyan kimse. Arif billah.
Arş: Bütün yaratıkları içine alan, nurani, ulvi ve en büyük yaratık. İnsan-ı kamilin kalbi. Allah'ın kudret ve azametinin tecellisi. Arşu'r rahman, arş-ı ala.
Artık : fazla, artan.
Ashab-ı Güzin : Peygamberimizi görmek ve sohbetine ermek şerefini kazanmış kimseler.
Aside : helva veya pelte.
Aşık : Gönül vermek, candan sevmek. Tasavvuf Hakk'ınzuhuruna sebep olan ilk sıfat. İnsana karşı olan aşk mecazi. Allah aşkı ise hakikidir.
Ata : bağışlama, ihsan.
Attar : Güzel kokulu şeyler satan kimse, baharatçı, aktar.
Avan : yardımcılar
Avaz : ses, seda
Avdet : geri dönme, dönüş, rücu.
Ayan-ı sabite : Mümkünatın ilm-i ilahide sabit olan hakikatları. Bu alemde çeşitli suretleriyle tanıdığımız varlıkların Allah ilmindeki gerçek varlıkları. İlahi tecellinin zuhur mahalli.
Ayin : Usul ve ibadet tarzı.
Aytmak : Söylemek.